19 Ağustos 2015 Çarşamba

Ödemeler Bilançosu

Ödemeler bilançosu , 1 yıl için ekonominin tüm mali işlemlerini içerir. 4 ana başlıktan oluşur.

1.Cari işlemler hesabı

A.Mal ithalat-ihracatı
B.Hizmet ithalat-ihracatı

2.Sermaye hesabı

A.Uzun Süreli Sermaye
-Doğrudan yabancı sermaye yatırımı
-Özel portfolio yatırımları
-Resmi sermaye yatırımları

B.Kısa Süreli Sermaye

3.İstatistiki hata ( Net hata-noksan )

4.Resmi rezervler hesabı
-Kısa süreli resmi sermaye
-Döviz
-Altın
-SDR ve IMF rezerv pozisyonları

ödemeler dengesi şu sorulara cevap verir ;


  • ülke ithalatını ihracat gelirleriyle karşılayabiliyor mu ?
  • kalkınma ve sanayileşmeyle birlikte dış ticaretin yapısı nasıl değişir ?
  • dış ticaret oranındaki yıllık büyüme hızı nedir ?
  • sermaye giriş çıkışları ne orandadır
  • turizm dış yatırım ve yurtışında çalışan işcilerden ne kadar gelir sağlanmaktadır
ödemeler dengesi nasıl denkleştirilir ?

  • daha önceki dönemden kalan döviz rezervlerini kullanarak
  • altın ihraç ederek
  • alınan krediler yoluyla
  • IMF ve ya SDR'den özel çekme akkı kullanma yoluyla



IMF Fonksiyonları


  • Dünya para meselelerinin çözümlenmesi için işbirliği sağlamak
  • Milletler arası ticaretin dengeli şekilde gelişmesine,tam istihdama ve büyüme hızına olanak sağlamak
  • Ödemeler dengesi güçlüklerinin çözümüne yardımcı olmak
  • Kambiyo istikrarını korumak
  • Çok taraflı dış ödemeler sisteminin kurulmasını sağlamak
  • Milli para biriminin altın ve ya dolar olarak paritesini tescil edip fona tescil ettirmek

Uluslararası para sisteminin amaçları


  • Uluslararası rezervlerin seçilmesi,tanımlanması,rezerv arzının düzenlenmesi
  • Uluslararası para ve rezerv arzının düzenlenmesi
  • Ülkeler arası dış ödemeler bilançosunun dengesizliklerinin giderilmesine yönelik çözümlerin bulunması
  • Siyasi açıdan bağımsız olan ülkelerin ekonomik politikalarının uyumlu hale getirilmesini sağlamak
  • Ülkeler arasındaki mal,hizmet ve sermaye alışverişini borç alacak hesaplarını düzenlemek


1944 yılına kadar dünyada altın standardı uygulanıyordu
1944 yılında Bretton Wonds konferansı düzenlendi,sabit kur sistemine geçildi World Bank ve IMF kuruldu ve bu sistem 1973 yılında yıkıldı.

Sistemin çöküş nedenler ;

  • Dış denkleşme sorunu
  • Likidite sorunu
  • Güvensizlik sorunu
  • Emisyon kazançları sorunu
  • Az gelişmiş ülkelerin kalkınma sorunu
1979'da European Monetary System ( EMS ) ve European Currency Unit ( ECU ) kuruldu.

1999 yılında Euro resmi olarak yürürlüğe girdi.
1 Ocak 2002 de AB ülkeleri euro kullanmaya başladı.
1 Temmuz 2002'de Euro kullanan ülkelerin ulusal paraları kalktı.

Merkez Bankası faizleri nelerdir ?

1.1 ay vadeli repo işlemleri için uygulanan faiz ( kaldırılmış )

2.1 hafta vadeleli repo işlemleri için uygulanan faiz ; bankalar ellerindeki tahvil ve bonoları MB'ye verip karşılığında para alırlar ve vade sonunda parayı iade edip kağıtları geri alırlar.. TCMB bu araçla banka ve finans kurumlarının piyasada uyguladığı faiz oranlarını, bankalardan alınan kredilerin miktarını, hisse senedi ve döviz gibi varlıkların fiyatlarını etkileyebiliyor.Bu işlemde faiz oranı bugün itibariyle yıllık % 4,50 olarak uygulanıyor.

3. Gecelik işlemlerde uygulanan faiz:  TCMB’ in, gecelik olarak borç almak ya da gecelik olarak borç vermek isteyen bankalara uyguladığı faize bu ad veriliyor. TCMB, bu yolla ikincil piyasada oluşan kısa vadeli faiz oranlarını, döviz kurlarını ve kredilerin büyüme hızını etkileyebiliyor. TCMB’ in gecelik borç almada uyguladığı faiz oranı bugün için yıllık % 3,5, gecelik borç vermede uyguladığı faiz oranı yıllık yüzde 7,75 (piyasa yapıcısı bankalara repo karşılığı % 6,75) düzeyinde bulunuyor.

4. Geç likidite penceresi faizi: Hesaplarını kapatmak ya da ellerinde bulunan parayı borç vermek için son ana kadar bekleyen bankalara uygulanan faiz oranlarına verilen addır. Bu uygulamada saat 16.00 ile 17.00 arasında TCMB’  ye gecelik borç vermek isteyenlere yıllık % 0, gecelik olarak TCMB’ den borç almak isteyenlere yıllık % 10,25 faiz uygulanıyor.

5. Reeskont kredisi ve avans faizi: Vadesi henüz gelmemiş olan alacak senetlerinin kabulü karşılığında verilen kredilere reeskont kredisi deniyor. Bankalar kredi açarken şirketlerden bu krediye karşılık alacak senetleri alıyorlarsa bunları genellikle iskonto ederek alırlar. Daha sonra likidite ihtiyacı duyan banka bu senedi TCMB’ ye yeniden iskonto edilerek krediye dönüştürülmek üzere verir. TCMB uygulamada vadesine en çok üç ay kalmış olan senetleri reeskonta kabul ediyor ve bu yolla açacağı kredilere yüzde 9,50 faiz uyguluyor. Avans uygulamasında bankalar Devlet Tahviline dayalı borç senedi düzenleyerek TCMB’ ye veriyor ve karşılığında kredi alıyorlar. TCMB, bu şekilde avans olarak açtığı krediler için de yüzde 11 faiz uyguluyor.

6. İhracat reeskont kredisi faizi: İhracatçılara uygun maliyetli kredi sağlamak amacıyla TCMB’ in Türk Eximbank’a ve diğer bankalara tanıdığı limit dahilinde kullandırılan kredilere ihracat reeskont kredisi bu krediye uygulanan faize de reeskont faizi deniyor. Merkez Bankası bu kredileri açtığı Türk Eximbank ve bankalardan tahsil etmekte, kredi kullanan şirketler ise ödeme açısından Türk Eximbank ve bankalara muhatap olmaktadır.   


15 Haziran 2015 Pazartesi

Sterilizasyon ne demek ?

Sterilizasyon ; Döviz hareketleri nedeniyle merkez bankasının ters repo ve doğrudan tahvil satım gibi yollarla piyasadan likidite çekmesi demektir.

Faiz koridoru ne demek ?

Faiz koridoru ; finansal sistemde önemli bir likidite fazlası varsa , denge faiz oranı merkez bankasının borç alma faiz oranına yakındır.

14 Haziran 2015 Pazar

Reaya nedir ? Ne demek ?

Reaya , Osmanlı Devletinde askeriye dışında kalan devlete vergi veren halka verilen isimdir.

Histerit etkisi nedir ?

Bir değişkenin dışsal bir şoka maruz kalması durumunda şok ortadan kalksa bile tekrar eski denge seviyesine dönememesidir.

Çoklu doğrusallık nedir ? Nasıl anlaşılır ? Nasıl kurtuluruz ?

 Çoklu doğrusallık bir ekonometrik modelde birden fazla açıklayıcı değişken olması durumudur.

Çoklu doğrusallığın kaynakları ;

1. Kullanılan veri derleme yöntemi
2. Ana kütledeki sınırlamalar
3. Model kurma
4. Açıklayıcı değişkenlerin ortak bir trend içinde olması
5. Modelin gözlem sayısından çok açıklayıcı değişken içermesi

Çoklu doğrusallık nasıl anlaşılır ?

1. Parametrelerin çoğu anlamsızda
2. Açıklayıcı değişkenler arasında ortak bir ilişki varsa
3. Tolerans ve varyans faktörü
4. Değişkenlerin dağılımı birbirine çok benziyorsa
5.R2 yüksek ama kısmi korelasyon katsayısı düşükse
6. Özdeğer ve koşul indeksi
7. Yardımcı regresyon

Çoklu doğrusallıktan nasıl kurtuluruz ?

 Gözlem sayısını arttırabiliriz
 Eğer çok teori dayatmıyorsa çoklu doğrusallığa neden olan değişkeni modelden atabiliriz.
 Zaman serileri ile kesit verileri birleştirebiliriz.
 Değişkenleri dönüştürebiliriz.
 Açıklayıcı değişkenlerin üslerini atabiliriz.
 Küçük x'ler elde edebiliriz.
 Faktör analizi yapabiliriz.



Goldfeld - Quandt testinin aşamaları nelerdir ?


 İlk adımda en küçül X1 değerinden başlayarak küçükten büyüğe sıralama yapılır.
 Önceden c sayısı belirlenip , ortadaki c tane gözlem dışlanır. Kalan (n-c) gözlemini her yarıda ( n-c ) /2 tane gözlem olacak şekilde böleriz.
  ( n-c ) /2 ilk ve ( n-c ) /2 son gözleminin RSS1 ve RSS2 hata kareler toplamını buluruz.
( RSS2 / sd ) / ( RSS1 / sd ) oranı hesaplanır , f testi ile karşılaştırılır.

★ > F ise değişen varyans vardır.

Serileri mevsimsellikten nasıl arındırabiliriz ?

Ekonometrik modellerde kukla değişkenler serileri mevsimselliklerden arındırmaya yarar.
Eğer bir modelde sabit terim ve dışlanan terim varsa o modelde mevsimsellik söz konusudur.
Öncelikle adımımız bizim kestirdiğimiz değerlerle gerçek değerlerin farkını alıp hata terimlerini bulmak olmalıdır.
Daha sonra modelden bir referans seçerek onu modele katmadan onu dışlayarak bu referansın değerine göre mevsimsellik olup olmadığı yorumunu yaparız.

Değişen Varyans nedir ? Neden kaynaklanır ? Nasıl kurtuluruz ?

Değişen varyans hataları büyütür,t istatistiğini küçültür. Ho hipotezini kabul edecekken red , reddedecekken kabul etmemize neden olur. Modeli değişen varyanstan kurtarmamız gerekir.

Değişen varyansın nedenleri

1. Hata öğrenme modeli
2. Gelir artarsa varyans da artar
3. Veri ölçüm tekniklerinin gelişmesi varyansın değerini düşürür.
4. Dışsal etkilerden kaynaklanabilir.
5. Model tanımlama hatası değişen varyansa neden olabilir.
6. Modeldeki değişkenlerin çarpıklığı da değişen varyansa neden olabilir.
7. Yanlış fonksiyon kalıbı da değişen varyansın başka bir nedenidir.

Değişen varyanstan nasıl kurtuluruz ?

Eğer varyans biliniyorsa EKK ( en küçük kareler ) uygulanır.
Varyansın kaynağı biliniyorsa ağırlıklı EKK uygulanır

Eğer varyans bilinmiyorsa tutarlı white değişen varyans düzeltilmesi ya da varyansın yapısına ilişkin akla uygun varsayımlar yapılır.

Kapsam ekonomisi nedir ?

Kapsam ekonomisi ; bir firmanın birbirine bağlı iki çıktıyı aynı üretim tesislerinde üretmesinin farklı iki firmanın ayrı ayrı üretmesi durumuna göre daha kazançlı olmasıdır.

Kapsam ekonomisi şu formülle hesaplanır ;

SC = C(Q1) + C(Q2) + C(Q1Q2) / C(Q1Q2)

SC > 0 ise kapsam ekonomisi var
SC < 0 ise kapsam ekonomisi yok

Ölçeğe göre getiri nedir ?

Bir malın üretiminde geçerli olan teknoloji sabit kalmak koşuluyla girdi miktarları arttığında üretimin hangi miktarda artacağının belirlendiği kavramdır.

Eğer çıktı miktarı girdi miktarından daha fazla artıyorsa ölçeğe göre artan getiri vardır.
Eğer çıktı miktarı ile girdi miktarı aynı oranda artıyor ya da azalıyorsa ölçeğe göre sabit getiri vardır.
Eğer çıktı miktarı girdi miktarından daha az artıyorsa ölçeğe göre azalan getiri kavramı vardır.

13 Haziran 2015 Cumartesi

Toplam Talep Eğrisi ( AD )

Bireysel talep eğrisinden farklı olarak çeşitli fiyatlar düzeyindeki her noktada mal ve para piyasalarının dengede olduğu gelir seviyesini gösterir. IS - LM eğrilerinden türetilir.

AD eğrisinin negatif eğimli olma nedenleri

1.Servet etkisi

P düşerse , servet artar , C artar , IS sağa kayar I ↑ Y ↑ AD ↑

2. Faiz etkisi

P düşerse (M/P) yükselir. LM sağa kayar ,
i ↓ M ↓ AD ↑

AD eğrisini kaydıran faktörler

- Talep yönlü politikalar
- Ülkenin ihraç mallarına olan talep artışları

AD'nin eğimini belirleyen faktörler

Yatırımların faiza olan duyarlılığı artarsa IS yatıklaşır.

IS'nin eğimi = 1/k.b dir
b yatırımların faize karşı duyarlılığıdır.
b arttıkça IS yatıklaşır,eğimi sıfıra yaklaşır.

Para talebinin gelire duyarlılığı arttıkça LM dikleşir,AD yatıklaşır.

Toplam Arz Eğrisi ( AS )

Toplam arz eğrisi tüm firmaların her fiyat düzeyinde satmak istedikleri gelir ve çıktı düzeylerini gösteren pozitif eğimli bir eğridir.

AS eğrisinin pozitif eğimli olmasının nedenleri ;

1. P↑ kar↑ ve üretim artar.
2. Kısa dönemde fiyatlar genel düzeyi artarken reel ücretler azalır,nominal ücretler artar ve işciler daha fazla çalışır,üretim artar.
3.Üretim artınca emeğin marjinal verimliliği düşer,maliyet artar,fiyat artar.
4. Geçerli ücret haddinde işcilere daha fazla mesai yaptırılırsa üretim,maliyet ve fiyat artar.
 
AS eğrisini sağa kaydıran etmenler

1. Maliyetteki azalmalar
2. Ekonomik büyüme
3. İdeal hava koşulları
4. Teknolojik gelişmeler
5. İşgücü verimliliğindeki artış

Toplam Arz Eğrisi Modelleri ( AS )

1. Keynesyen Arz Eğrisi

Bu modelde arz eğrisi yatay eksene paraleldir.

Keynesyen modelinde eksik istihdam vardır ve bu modele göre uzun dönem yoktur ve piyasaları eksik rekabet olarak tanımlar.

Yine bu modele göre likidite tuzağı nedeniyle para politikası yerine maliye politikası etkindir.

2. Klasik Arz Eğrisi

Bu modelde arz eğrisi dikey eksene paraleldir.

Klasik arz eğrisine göre Tam Rekabet koşulları geçerlidir ve ekonomi tam istihdamdadır. Yine keynesyenlerin aksine maliye politikası etkin değildir ve fiyatlar ve ücretler esnektir.

3. Monetarist Arz Eğrisi

Bu model işci yanılma modeline dayanır. İşcilerin bekledikleri ücretler ile gerçekleşen ücretler arasındaki farktır. İşcilerin ücret beklentisi yüksektir fakat gerçekleşmez yani beklenen ücret > gerçekleşen ücret olunca emek arzı artar ve işciler bu durumda emek arzlarını reel ücretleri arttı zannederek arttırırlar ta ki reel ücretlerin artmadığını farkedene kadar. Bu durumu farkeden işciler emek arzlarını düşürürler. Maliye politikası etkin değildir. Dışlama etkisi vardır.

Bu modelde kısa dönem arz eğrisi pozitif eğimli iken uzun dönem arz eğrisi diktir.

12 Haziran 2015 Cuma

Otokorelasyon nedir ? Otokorelasyonun nedenleri nelerdir ?

Otokorelasyon , hata terimlerinin sıkı bir ilişki içinde olmasıdır.

Otokorelasyonun nedenleri ;

1.Hata terimleri üzerindeki şokların kalıcı etkileri
2.Veri ölçümlerindeki hatalar
3.Regresyon modelinin yanlış seçilmesi
4.Modelde olması gereken açıklayıcı değişkenlerin yer almamasır

Otokorelasyonun kaynakları

1.Süre durum
2.Model tanımlama yanlışlığı
3.Uygun olmayan fonksiyon kullanımı
4.Örümcek ağı teoremi
5.Verilerin dönüştürülmesi
6.Veri manipülasyonu
7.Verilen tepkinin yapılan değişiklikle eşanlı olmaması

Otokorelasyondan nasıl kurtuluruz ?

1.Açıklayıcı değişken sayısını arttırabiliriz.
2.Modelin fonksiyonel formunu değiştiririz.
3.Modelin bir farkını alırız ancak sabit terimsiz fonksiyon olur
4.Modeli dinamik yaparız
5.Otokorelasyonu düzeltme yöntemi uygularız.

7 Nisan 2015 Salı

Tağşiş nedir ? Tağşiş ne demek ?

Osmanlı devleti zamanında paranın ve ya altının gümüşün üzerindeki değerli maden oranını azaltıp bakır benzeri madenin oranını arttırarak değerini düşürmektir.

Esham nedir ? Esham ne demek ?


Esham 1678-1774 yılları arasında yaşanan Osmanlı Rus savaşı sonrasında devletin başlattığı iç borçlanma düzeninin adıdır.

Fiskalizim ( Gelircilik ) nedir ?

Devletin gelirlerini arttırıp giderlerini daraltmayı amaç edinen bir politikadır. Bir dönem Osmanlı Devleti'nin temel ekonomi ilkelerinden olmuştur. Vergi kaçaklarını da önleyip,hazineni daima güçlü kalmasını sağlamayı amaç edinmişlerdir.

Bölgesel kalkınma yaklaşımının amaçları nelerdir ?


  Bölgesel kalkınma yaklaşımının amaçları şunlardır ;


  • İçsel büyüme ,
  • Yerel rekabet gücü edinilmesi
  • Sosyal sermaye geliştirilmesi

Teknik etkinlik nedir ?

Varolan kaynaklarla en yüksek verimde üretimin yapılması durumudur.

Yapı-Davranış-Performans ( SCP )

  1870'li yıllarda ortaya çıkmıştır fakat esas önemini 1940 yılından sonra Edward Mason ve öğrencilerinin katkılarıyla kazanmıştır.Joe Bain 1950'li yıllarda ampirik olarak geliştirmiştir.
Yapı-Davranış-Performans ( Struct-Conduct-Performance ) analizine göre Tam Rekabet Piyasasının belirlediği performans düzeyine ulaşmayı engelleyen davranış ve yapıların tespit edilerek cezalandırılması ve ya engellenmesi gerekmektedir. Bu konu üzerinde hangi piyasaların cezalandırılması gerektiğini tartışır.
  Endüstri iktisadının bu gelişme çizgisi rekabet otoritelerinde rekabetten sapan davranış ve yapıları en sert ve ağır şekilde cezaldırdıkları bir dönem oluşturur.
  1970'li yılların sonunda Chicago okulu devletin rolünü en aza indirme konusunda ortaya attığı görüşlerin ve firma piyasa teorilerindeki yeni gelişmelerin dışında endüstri iktisadında farklı bir yaklaşım ortaya çıktı.

Mikro İktisat teorisi ve Endüstri İktisadının karşılaştırılması

  Mikro iktisat teorisi firma davranışlarını sadece arz ve talebe bağlı kısıtlar çerçevesinde incelerken endüstri iktisadı firma davranışları ve stratejilerini inceleyen tüm kısıtları göz önüne almak durumundadır.
  Endüstri iktisadının soyutlama düzeyi mikro iktisadınkinden daha azdır.

Endüstriyel faaliyetleri diğer faktörlerden ayıran özellikler




  • İleri bir iş bölümü ve uzmanlaşmaya dayalı olmasıdır.
  • Daha önce üretilmiş malları fiziki kimyasal bazen de biyolojik özelliklerini değiştirme esasına dayalı üretim yapmaktadır. Bu alandahem tarımsal hem de hizmet sektörünü faaliyetlerinden farklıdır.
  • Endüstri faaliyetleri girdi ve çıktılarıyla piyasaya çift yönlü entegre halindedir.
  • Endüstri faaliyetlerini tarım ve hizmetlerden ayıran esas itibariyle iş gücü ve fiziki sermaye kullanmaya dayalı olmasıdır.

Endüstri iktisadı nedir ?

Endüstri iktisadı gerçek hayatta endüstri sektöründe firma davranışlarını,firma stratejilerini,devletin rekabet politikalarını ve geniş anlamda rekabet olgusunu inceleyen bir bilim daldıdır.Endüstri ise devamlı ya da belli zamanlarda makina ve ya benzeri araçlar kullanarak bir maddenin biçimini ve ya niteliğini değiştiricek toplu üretim de bulunan faaliyet dalıdır.


6 Nisan 2015 Pazartesi

Eş ürün eğrileri nedir ?

Eş ürün eğrileri aynı çıktıyı üretmeyi sağlayan girdi kombinasyonlarını gösteren eğrilerdir.
Üreiciler eş ürün eğrileri sayesinde aynı çıktıyı üretebilmek için farklı kombinasyonların nasıl kullanılabileceğini anlayarak girdi piyasasındaki değişikliklere tepki verebilir.

Üretim nedir ? Üretim faktörleri nelerdir ? Üretim fonksiyonu nasıldır ?

Üretim , girdi ve ya faktörlerin bir çıktı üretmek için biraraya getirilme sürecidir.
Üretim faktörleri ; işgücü , hammadde ve sermayedir.
Üretim fonksiyonu ; Q = F (K , L )